29 Ağustos 2011 Pazartesi

SAĞLIKLI ABURCUBUR

Son yazıdan bu yana bir yaz geçti, ikincisi de geçmek üzere.
Bu arada neler olmadı ki. Yağmurlar yağdı , çatı aktı, fırtına da kiremitler uçtu. Tavuklar sürekli kuluçkaya yatıp popülasyonlarını 7 den 40 civarına çıkardılar. İki gün önce de anne tavuklardan biri kendiliğinden öldü. Şirin büyüdü. Mandalinalar oldu, kurutma makinam geldi, bol bol mandalina cipsi yaptık. Aysuna da bir makina aldık. Sürekli kuruttuk kuruttuk..











Bu yaz başında aklıma geldi ve düşündüm bu kuruttuklarımızı bir şekilde satışa sunacak bir yer bulmalıydık. Gümüşlük Klasıik Müzik Festivalini düzenleyen arkadaşlarımız Eren Leventoğlu ve Mesut Pekergin ile konuşup bize satış yapabileceğimiz bir nokta verebilirler mi diye sorduk. Fikri çok beğendiler ve bir köşe oluşturdular bize.
Bu yaz böylelikle bol çalışma, satış ve sonsuz müzikle geçiyor. Geriye neredeyse 4 konser kalmasına rağmen önümüzde ki yazı planlamaya başladık.
Önceleri sadece mandalina cipsi ile çıktığımız yola bahçemizde ki erikler ile devam ettik. Sonra çilek ve şeftali mevsimi. Hem cipsi hem pestili mükemmel oldu. Derken kavunu denesek dedim ve denedim harika yeni cipslerimiz oldu. Aysun "ben kavunun pestilini yapacağım" dedi ve yaptı. Sonuç şahane. Karpuz cipsini sormayın bile.
Hiç birinde kıvam artırıcı, koruyucu vs yok. Un, nişasta ve şeker ise düşünülmedi bile. Amaç her şeyi olduğu gibi doğal halleriyle kullanmak. Kuruyorlar ve hemen 50 gr lık paketleyip vakumluyoruz. İstenilen zamanda açılıp tüketilmek üzere. Pestillerin yoğunluğunu sağlamak için muz, kaju ve lezzet vermesi için de badem ve susam kullanıyoruz.
Keten tohumlu krakerler ve ekmekler ise diğer atıştırmalıklar.
Çeşnici başı ise Deniz. Deniz Aysun'un 7 yaşında ki kızı. Önceleri tattırmak istediğimizde burun kıvırmıştı neyse ki çok bekletmeden bizi "eriği tatmak istiyorum" dedi ve bağımlısı oldu, ardından çileklerin. Şimdilerde de şeftali cipslerinin.
Sabunlar ne oldu bu arada diye sorarsanız bir şey olmadı. Üretim devam ediyor. son olarak yine mandalinalı sabun döktüm. Size duyurmak istediğim diğer önemli haber ise şampuan. Doğal sabunlar üretim zincirine katıldı. Arada yaptığım banyo tuzları da cabası.






Bu kış yapmam gereken ise daha planlı gitmek. Bu yaz bu kadar çeşitli üretim zaman zaman zorluklar çıkarsa da yapacağım planlama ile zamanı doğru kullanarak kışı daha verimli geçirebilirim diye düşünüyorum.
Yaz boyunca ancak üç kez denize girebildim sadece birinde yüzdüm. Tabii bu sadece yoğunluktan değil, kalabalık çok rahatsız edici. Bayram sonrasında el ayak çekilir rahat rahat denizimize gireriz aralığa kadar.
Sahillerde taş toplar, onlardan da bir şeyler yapmak üzere hayaller kurarız bolca. Mydos'un taşlarına dokunur, rüzgarda saçlarımızı savurur, ölmez çiçek toplarken binlerce yıl önce yaşamış olanları ve yaşanmış olanları hayal ederiz dalgaların sesi hayallerimize karışırken.
Bir gün umarım birleri de bizi düşünür...